Vasiyetname nedir? Vasiyetname Nasıl Yapılır? Vasiyetname İptal Edilebilir Mi?
Ölüme bağlı tasarruflardan olan vasiyetname; tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, malvarlığının tamamında veya bir kısmında miras bırakan tarafından tasarrufta bulunulmasıdır.
Miras bırakan, ölümünden sonraki istekleri yazılı yahut sözlü olarak düzenlenen, vasiyetname ile hüküm ifade edebilecektir. Miras bırakan vasiyetname ile birlikte tasarruf özgürlüğünün sınırları çerçevesinde mirasın paylaşımına ilişkin belirli durumlarda düzenlemeler de yapabilmektedir.
Vasiyetname düzenleyebilmek için mevzuatta bir takım şartlar öngörülmüştür. Türk Medeni Kanun’u Madde 502’de vasiyetnameyi ancak ayırt etme gücüne sahip ve onbeş yaşını doldurmuş bireyler tarafından düzenleneceği belirtilmiştir.
Vasiyetname yazılı veya sözlü olarak düzenlenebilecektir. Resmi memur huzurunda yapılabileceği gibi miras bırakan tarafından bizzat el yazısı ile de yapılabilmektedir. Vasiyetname bazı durumlarda sözlü olarak da geçerli bir şekilde yapılabilmektedir. Ancak sözlü vasiyetname ancak kanunda yazılan sınırlı hallerde mümkün olabilecektir.
Mirasçı olarak altsoyu, ana veya babası veya eşi bulunan miras bırakan bu kişilerin saklı paylarına halel getirmemek kaydıyla tasarrufta bulunabilecektir. Bu mirasçılardan hiçbiri (saklı paylı) yoksa, miras bırakan mirasının tamamında tasarruf edebilecektir.
Tanzim edilen vasiyetnameler vefat durumunda Sulh Hukuk hakimi tarafından açılarak okunur ve ilgililere tebliğ edilecektir.
Vasiyetname, mevzuatın sınırlarını çizdiği geçerlilik koşullarını taşımadığı durumlarda iptal edilebilecektir. Kurucu unsurlarının bulunmaması durumunda vasiyetnamenin kurucu unsurlarının eksikliği sebebiyle yokluk yaptırımına tabii olacaktır.
Vasiyetnamelerin çeşitli irade sakatlıkları yahut mevzuatta düzenlenen diğer hususların eksik yahut hiç olmaması sebebiyle iptali için dava açılabilecektir. Bu hususta uzman bir avukattan destek alınması hak kayıplarına sebebiyet verilmemesi için önem arz etmektedir.
Resmi vasiyetname nedir, Resmi vasiyetname nasıl düzenlenir?
Resmi vasiyetname, iki tanığın iştirak etmesiyle resmi memurlar tarafından düzenlenebilmektedir. (Hakim, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli olabilir.) Mirasbırakan resmi memura isteklerini ve arzularını bildirir. Resmi memur bu istek ve arzuları yazıya dökerek tarih atar, okuması için mirasbırakana verir. İşbu yazıya dökülen vasiyetname mirasbırakan tarafından okunarak imzalanır. Akabinde resmi memur tarafından tarih atılır ve yazıya dökülen vasiyetname imzalanır.
Resmi vasiyetnamenin düzenlenmesi esnasında iki tanığın hazır bulunması gerekmektedir. Tanıklar da mevzuat çerçevesinde düzenlenen vasiyetnameyi mirasabırakan ve resmi memurlar ile imzalayacaklardır. Tanıklar imzayla birlikte bu beyanın kendi önlerinde yapıldığını, mirasbırakanı tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak altına imzayı atmalıdırlar. Resmi memur ve tanık olmak için belirli koşullar mevcut olup mevzuatta bu hususlar düzenlenmiştir. Resmi şekilde düzenlenen vasiyetname aslı resmi memur tarafından saklanmaktadır. Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder. Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar. Bu husus mirasbırakan tarafından okunmaksızın ve imzalanmaksızın düzenlemedir. (TMK Madde 535)
Bazı durumlarda ve hallerde mevzuat vasiyetname düzenlenmesine katılmayı belli kişiler açısından yasaklamıştır. Fiil ehliyeti bulunmayanlar, bir ceza mahkemesi kararıyla kamu hizmetinden yasaklılar,okur yazar olmayanlar, mirasbırakanın eşi,üstsoy ve altsoy kan hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri, resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine memur veya tanık olarak katılamazlar.
Resmi vasiyetnamenin düzenlenmesine katılan memura ve tanıklara, bunların üstsoy ve altsoy kan hısımlarına, kardeşlerine ve bu kişilerin eşlerine o vasiyetname ile kazandırmada bulunulamaz.
El yazılı vasiyetname nedir? El yazılı vasiyetname nasıl düzenlenir?
El yazılı vasiyetnamenin mirasbırakan tarafından el yazısıyla yazılarak imzalanması gerekmektedir. Düzenlendiği tarihin de el yazılı şekilde vasiyetname içeriğinde belirtilmesi gerekmektedir. El yazılı vasiyetname düzenleyen kişiler, vasiyetnameyi saklanmak üzere sulh hakimine veya notere bırakabilmektedir.
Sözlü Vasiyetname nedir? Sözlü vasiyetname nasıl düzenlenir?
Sözlü vasiyetname ancak bazı istisnai durumlarda düzenlenebilmektedir. Mirasbırakan, yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa ancak bu durumlarda sözlü vasiyetname düzenlenebilmektedir.
Vasiyetname iptal edilebilir mi? Vasiyetnamenin iptali ve tenkisi nasıl olur?
Vasiyetname Türk Medeni Kanunu Madde 557’de belirtilen sebeplerden biri veya birkaçının bulunması durumunda iptal edilebilecektir.
- Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyetinin bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
- Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
- Tasarrufun içeriği bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırı ise,
- Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa.
Vasiyetnamenin iptali davası tasarrufun iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilecektir. Dava açmak isteyen taraf vasiyetnamenin tamamının iptaline ilişkin dava açabileceği gibi bir kısmının iptaline ilişkin olarak da dava açabilir.
İşbu iptal davaları için kanun koyucu belirli süreleri hak düşürücü süre olarak düzenlemiştir. İptal davası açma hakkı, tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, üzerinden iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer. Hükümsüzlük ise def’i yoluyla her zaman ileri sürülebilecektir. Kanun koyucunun düzenlemiş olduğu bazı şartlar dahilinde saklı paylarını alamayan mirasçılar, mirasbırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler. Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer. Bir tasarrufun iptali bir öncekinin yürürlüğe girmesini sağlarsa, süreler iptal kararının kesinleşmesi tarihinde işlemeye başlar. Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir.
Vasiyetname Konusunda Bir Takım Yargıtay Kararları
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/2785 E. 2021/7769 K.
TMK'nın 535. maddesi; “Mirasbırakan vasiyetnameyi bizzat okuyamaz veya imzalayamazsa, memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde ona okur ve bunun üzerine mirasbırakan vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder.
Bu durumda tanıklar, hem mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını ve onu tasarrufa ehil gördüklerini; hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalarlar.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, vasiyetname; noter tarafından, mirasbırakanın okur yazar olmadığı belirtilerek, okuyamayan veya yazamayanlara özgü vasiyetname şeklinde düzenlenmiştir. Ne var ki, vasiyetnamede tanıkların “mirasbırakanın beyanının kendi önlerinde yapıldığını” tevsik eden beyanları yoktur. Bu beyanın yokluğu vasiyetnameyi geçersiz kılar.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; TMK'nın 535. maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmeyen vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Yargıtay 3.Hukuk Dairesi 2015/17485 E. 2017/3830 K.
Somut olayda, davacı taraf, murisin vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte, fiil ehliyetine haiz bulunmadığını belirterek, vasiyetnamenin ehliyetsizliğe dayalı olarak iptalini talep etmektedir.
Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
Hele fiil ehliyetinin nisbi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK. nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Şu durumda mahkemece, işlem tarihi itibariyle ehliyetsiz olduğu ileri sürülen miras bırakanın vesayet altına alınmasına dair dava dosyası aslının dosya içerisinde alınarak, buna göre işlem tarihinde mirasbırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tesbiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmak suretiyle, yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”